uygulamada pozitivist bilim anlayışı şu ya da bu biçimde etkinliğini sürdürmekte olmasına karşın 20. yy başlarında özellikle fizik bilimindeki gelişmeler pozitivizme yöneltilen eleştirilere büyük destekler vermiştir.
20. yüzyılın başlarında , öncelikle fizik biliminde gerçekten bilimsel devrim olarak nitelendirilebilecek büyük atılımların gerçekleştirildiği söylenebilmektedir. örneğin danimarkalı fizikçi niels bohr'un öncülüğünü yaptığı quantum kuramı ve ilgili bulgular hem pozitivizme hem de nedensellik ilkesine büyük bir darbe vurmuştur. quantum kuramı , maddenin en küçük birimi olan atom parçacıklarının davranışlarını açıklamaktadır. quantum kuramı ile bilgi üretim sürecinde suje-obje ayrımı yıkılmış ve parçacıklar arasındaki etkileşimin nedensellik değil raslantısallık ilkesine göre yürüdüğü kabul edilmiştir. suje-obje ayrımının ortadan kalkması ile deney ya da gözlem yapan yani bilgi üreten kişinin de bilgi üretim sürecinin parçası olduğu görüşü yerleşmiştir. bir başka deyişle, bilgi üretme çabasında olan kişinin (sujenin) fiziksel ya da biyolojik özellikleri , düşünce yapısı, kişilik özellikleri, değer yargıları vb. nitelikler bilgi üretme sürecini şu ya da bu ölçüde etkilemiş olacaklardır. böylece üretilen bilginin konusu hem bilgisi yapılmaya çalışılan obje hem de üreten suje olacaktır.
gencay şaylan/postmodernizm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder