Başlıca Kavramsal Sanat Örnekleri
�Ses� varsa �sessizlik� de vardır. Çağdaş Amerikan bestecilerinden John Cage�in �4.33� adli piyano eseri şöyledir: Piyanist sahneye çıkar, dinleyicileri selamlar taburesine oturur, piyanonun kapağını kaldırır, bir süre bekler. Sonra kapağı kapar, bekler ve yine kaldırır. Yine bekler. Ardından kapar, yine açar. Bu işi birkaç kez yapar ve tamı tamına 4 dakika 33 saniye dolduğunda piyanonun kapağını kapatır, yerinden kalkar, dinleyiciyi selamlayıp kulisine döner. Bu eser 1950�lerin başlarında bestelendi. John Cage�e göre, piyanonun kapağı açılınca �1. Bölüm� başlamış olur, kapatınca biter. Kapak ikinci açılışında �2. Bölüm� başlar; yinelenen eylem ve süreçte bu �dört bölümlü eser�, 4 dakika 33 saniye sürer. Ama dikkat edelim: Bu süre boyunca çıkan öteki bütün sesler de esere dahildir: Salondaki fısıltılar, topuk sesleri, alarmlı saatler, cep telefonları, �Yeter kardeşim, çal da dinleyelim şu parçayı,� homurtuları gibi. John Cage, Hint felsefesindeki �Sessizliği dinlemek�ten yola çıktığını söylüyor. �Bu dört buçuk dakika benimdir,� demek istiyor, �Sessizlik sunuyorum, o mekandaki bütün öteki rastlantısal sesler de sorumluluğumdadır,� diyor. Bütün müzik eserleri �sesler� gibi �susku�ları da içerir. �Sessizlik�ten yoksun, �suskusuz� bir müzik yapıtı düşünülemez.
Joseph Kosuth, �One and Three Chairs� isimli eserinde; bir katlanır sandalye, bir sandalye fotoğrafi ve bir sandalyenin sözlük tanımının büyütülmüş halini bir arada kullanmıştır (200 x 271 x 44 cm). (Düzenleme ilk metinde yer almaktadır)
One and Three Chairs isimli eser, tanımı net olarak yapılamayan bir şeyin, pratikte de bir işe yaramayacağını (anlamı olmadığını) ifade etmektedir.
Görsel şiirin öncülerinin başında, �Silencio (1954)� isimli eserin sahibi İsviçreli şair Eugen Gomringer gelir Silencio (sessizlik) isimli eserde, boş bir kağıda koyu puntoyla sürekli olarak yazılan �silencio� yazıları, okuyucunun kafasında sessizliğe ilişkin düşünsel bir metafor yaratmayı amaçlar.
Gomringer, sayfanın ortasında bıraktığı beyaz boşlukla, yazıyla yinelenen �düzenli sessizlik� kavramını bir anda yıkmaktadır. Bu yıkım görsel olarak şu sakinliğin bozulduğu hissini verir. Bu hissin insanda uyarnhrdıği rahatsızlık, daha sonra tekrar ısrarla yinelenen �sessizlik� kelimesiyle bizi adeta sessizliğin anlamının �anlamsız bir monotonluk� olduğunu düşünmeye zorlar. Diğer bütün kavramsal şiirlerde olduğu gibi, eserdeki yazılar üe ortada ki boşluk planlı olarak düzenlenerek dilin metinsel etkisinden çok, görsel etkisi ön plana çıkarılmış ve izleyicinin dilsel ifade olasılıklarından uzaklaştırılması amaçlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder