gerçek karar gerektiren şey her zaman somut eylemdir. bu durumlarda önemli olan seçim yapan insanın özgür olup olmadığıdır.
seçme sorunu ister bilinçaltında kalmış isterse bilinçüstüne çıkmış olsun, seçmenin yapısı değişmez.
akıldışı tutkuların buyurduğu eyleme karşı aklın buyurduğu eylemi seçme sorunudur bu.
spinozaya gör insan eylemeni tutkular ya da akıl belirler. tutkuların yönetiminde insan, tutsak gibidir, aklın yönetimindeyse özgürdür.
akıldışı tutkular insanı elinde oyuncak eden, onu gerçek öz çıkarlarının tersine hareket etmeye zorlayan , onun güçlerine zayıflatıp yok eden, ona acı çektiren tutkulardır.
seçme özgürlüğü sorunu aynı ölçüde iyi iki olasılık arasında seçme yapmak , tenis oynamakla yürüyüşe çıkmak , bir dosta görmeye gitmekle evde oturup kitap okumak arasındaki seçme değildir.
gerekircilik ya da belirlenemezcilik söz konusu olduğunda , seçme özgürlüğü her zaman daha kötüye karşı daha iyi olanı seçme özgürlüğüdür. daha iyi ya da daha kötü olma durumu da her zaman yaşamın temel ahlaksal sorununa bakarak anlaşılır. -ilericilikle gericilik , sevgiyle nefret, bağımsızlıkla bağımlılık arasında bir seçmedir bu.
özgürlük, akıldışı tutkuların sesine karşı aklın, sağlığın,huzurun, vicdanın sesini dinleme ve izleme yeteneğinden başka birşey değildir.
aklın buyruklarına uyma özgürlüğü , derinliğine incelenebilecek ruhbilimsel bir sorundur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder