YILLARDIR, imgelemin yaratıcı faaliyetinde , çağdaş psikolojide varsaydığımızdan daha temel-ve daha şaşırtıcı-bir şeylerin cereyan ettiğine kanaat getirmiş bulunuyorum. Günümüzün olgulara ve katı nesnelliğe adanmışlık ortamında imgelemi aşağıladık. Bizi "gerçeklik"ten uzaklaştırıyor; eserimize "özellik" bulaştırıyor; hepsinden de kötüsü, imgelemin bilimdışı olduğunun söylenmesi. Sonuç olarak , sanat ve imgelem sık sık, güçlü bir gıdadan çok yaşamın "üstüne sıkılan krema" gibi görülmüştür. Tabii insanlar "sanat"ı , onunla aynı kökten gelen terimlerle düşünüyorlar, "yapay" olarak, ya da onu bizi kurnazca aldatan bir hile olarak tasarlıyorlar, bir "marifet " olarak. Batı tarihi boyunca ikilemimiz , imgelemin bir marifet mi, yoksa oluşun kaynağı mı olduğu yolunda olageldi.
Ya imgelem ve sanat krema değil de, insan yaşantısının pınarı iseler ? Ya mantık ve bilim sanat biçimlerinden türüyor ise ve sanat, bilim ve mantığın ürettiği eserin süsü olmak bir yana onları temelden kuruyor ise ?
Aynı sorun psikoterapiyle ilgilidir. Başka türlü söylersek , psikoterapi bir marifet, bir hüner , özniteliğini yapaylığından alan bir süreç mi , yoksa yeni bir varlığı doğurtabilen bir süreç midir?
..............
Rollo May /Yaratma Cesareti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder